anksiyete-ve-kaygi-yetiskinler-ve-cocuklarda-belirtiler-ve-mudahale-yontemleri

Anksiyete ve Kaygı: Yetişkinler ve Çocuklarda Belirtiler ve Müdahale Yöntemleri

Hayatın doğal bir parçası olan endişe, yaklaşan bir sınav, iş toplantısı veya önemli bir sunum öncesinde bizi motive eder. Ancak anksiyete veya yaygın anksiyete bozukluğu, bu normal endişenin aşırıya kaçmasıyla ortaya çıkar ve günlük yaşamı, sosyal ilişkileri ve fiziksel sağlığı olumsuz etkiler. Anksiyetesi olan kişiler, sıklıkla kontrol edilemeyen bir korku ve “hep bir şeyler ters gidecek” hissiyle yaşarlar.

Anksiyetenin belirtileri yaşa göre değişir: Yetişkinler çoğunlukla duygularını sözlü ifade edebilirken, çocuklar kaygılarını bedensel belirtiler veya davranış değişiklikleriyle gösterirler.

Bu yazıda, yetişkinlerde ve çocuklarda anksiyete belirtilerini ayrı ayrı inceleyerek, erken farkındalık ve doğru müdahale için yol gösterici bilgiler sunuyoruz.

 

 


I. Yetişkinlerde Anksiyete Belirtileri

 

Yetişkinlerde anksiyete iki ana şekilde kendini gösterir: zihinsel (bilişsel) ve bedensel (somatik) belirtiler.

1.  Zihinsel Belirtiler

  • Sürekli endişe: Kontrol edilemeyen ve sürekli devam eden kaygı hali; kişi, endişelenecek bir şey olmasa bile kendini meşgul edecek bir konu bulur.

  • Felaketleştirme: Basit olayların bile en kötü senaryoyla sonuçlanacağı inancı.

  • Konsantrasyon güçlüğü: Sürekli kaygı, odaklanmayı ve karar vermeyi zorlaştırır.

  • Uyku sorunları: Gece yatarken zihnin durmaması, düşünce gevişi nedeniyle uykuya dalmakta güçlük.

2.  Bedensel Belirtiler

  • Kalp çarpıntısı ve göğüs ağrısı: Hızlı veya düzensiz kalp atışı hissi.

  • Nefes darlığı: Boğulma hissi veya yeterince nefes alamama.

  • Kas gerginliği: Boyun, omuz ve çene bölgesinde sürekli gerilim.

  • Mide ve bağırsak sorunları: Stresle ilişkili mide bulantısı, ishal veya irritabl bağırsak sendromu belirtileri.

 


II. Çocuklarda Kaygı Belirtileri

 

Çocuklar kaygılarını çoğunlukla bedensel ve davranışsal yollarla gösterir. Yetişkinlerdeki gibi sözlü ifade nadiren görülür.

1. Davranışsal ve Duygusal Belirtiler

  • Aşırı yapışkanlık (ayrılık kaygısı): Ebeveynden ayrılmakta zorlanma, okul reddi.

  • Sinirlilik ve öfke: Duyguları kontrol edememe, ağlama nöbetleri veya öfke patlamaları.

  • Sosyal çekilme: Akranlarla iletişim kurmaktan kaçınma, yeni ortamlara girmekte çekingenlik.

  • Regresyon (gerileme): Daha önce kazanılmış becerileri kaybetme (ör. alt ıslatma).

2.  Bedensel Belirtiler

  • Tekrarlayan karın ağrısı: Özellikle okul sabahları veya Pazar akşamları, fiziksel bir nedeni bulunmayan karın ağrısı.

  • Sık baş ağrısı: Gerilim tipi baş ağrıları, sürekli stresin işareti olabilir.

  • İştah değişiklikleri: Kaygıya bağlı olarak iştahın azalması veya artması.

  • Uyku sorunları: Yalnız uyumayı reddetme, kabuslar veya gece sık sık uyanma.

 


III. Ne Zaman Profesyonel Destek Almalı? 

 

Anksiyete hem yetişkinlerde hem de çocuklarda yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Aşağıdaki durumlarda mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır:

  • Süreklilik arz ediyorsa: Altı aydan uzun süren kaygı hali.

  • İşlevselliği bozuyorsa: Okul, iş veya sosyal yaşamı olumsuz etkiliyorsa.

  • Fiziksel şikayetlere neden oluyorsa: Tıbbi bir neden bulunamayan sürekli ağrılar.

Profesyonel destek, bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve duygu düzenleme teknikleri ile anksiyetenin yönetilmesini sağlar. Erken müdahale, hem yetişkin hem de çocuklar için hayat kalitesini önemli ölçüde artırır.

Ahmet Vefa Çetin

Ahmet Vefa Çetin

Klinik Psikolog Yayın Tarihi: